Kilikya Felsefe Dergisi, vol.2023, no.2, pp.119-135, 2023 (Peer-Reviewed Journal)
Hartmut Rosa Eleştirel Teori’ye yeni bir soluk getiriyor. Bir yandan “hızlanma” teorisiyle Eleştirel Teori geleneğinin “yabancılaşma” kavramına çağdaş bir içerik kazandırırken, diğer yandan da bu yabancılaşmaya cevap olarak ortaya koyduğu rezonans teorisinde, toplum felsefesini ve eleştirel teoriyi dışarıdan beslemiş olsa da onunla tam olarak buluşmamış bir felsefi geleneği, Maurice Merleau-Ponty’nin düşüncesinde şekillenen fenomenolojik yaklaşımı düşüncesini dayandırdığı ana zemin olarak sunuyor. Rosa bize şeylerle, diğerleriyle ve var olan anlamlarla kurduğumuz çağrı-yanıt ilişkileri içinde dünyamızı her an yeniden oluşturduğumuzu, dönüştürdüğümüzü ve bu karşılıklılık halinin korunması için açacağımız zamana ve mekâna dair imkanların, verilmiş tüm cevaplardan, elde edilmiş tüm kesinliklerden daha hayati olduğunu hatırlatıyor. Bu makale Rosa’nın düşüncesinin eleştirel teoriye getirdiği yeniliği ve bu yeniliğin kamusal alan ve yurttaşlararasılık için taşıdığı anlamı değerlendirmeyi amaçlıyor.