Bu makale, 6 Şubat 2023 tarihli depremlerin ardından ortaya çıkan göç hareketlerini toplumsal eşitsizlikler merceğinden ele alacaktır. Depremin neden olduğu yıkım ve kayıplar karşısında afet bölgesindeki nüfusun en önemli başa çıkma stratejilerinden biri göç olmuştur. Uluslararası yazında afet sonrası göç hakkında yapılan çalışmalar, depremden etkilenen toplumların afet sonrası döneme adapte olma sürecinde en önemli araçlardan birinin mekansal yer değiştirme olduğunun altını çizmektedir. Aynı araştırmalar, bu hareketliliğin herkes için eşit seyretmediğini de göstermektedir. Bu yazıda, Şubat 2023 depremleri sonrasında yapılan saha araştırmalarına dayanarak, toplumsal eşitsizlikler ve göç arasındaki ilişki bölgedeki Suriyeli mülteci nüfusa odaklanılarak incelenecektir.
This article will examine the migration movements that emerged in the aftermath of the earthquakes on February 6, 2023 through the lens of social inequalities. In the face of the destruction and losses caused by the earthquake, migration has been one of the most important coping strategies of the population in the disaster area. Studies on post-disaster migration in the international literature underline that one of the most important tools for earthquake-affected communities to adapt to the post-disaster period is spatial relocation. The same studies also show that this mobility is not equal for everyone. In this paper, based on field research conducted in the aftermath of the February 2023 earthquakes, the relationship between social inequalities and migration will be examined with a focus on the Syrian refugee population in the region.