Kıtalararası Bölgeselleşmede Bir Fay Hattı: Ukrayna


Ergül O.

Mülkiye Uluslararası İlişkiler Kongresi , Ankara, Türkiye, 17 - 18 Ekim 2024, ss.2-4

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.2-4
  • Galatasaray Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Uluslararası sistemde yaşanmakta olan değişim/dönüşüm karşısında kurumsal

bölgesel işbirlikleri, eski ve yeni bölgeselleşme dalgalarının betimleyen hibrit nitelikleriyle,

hem defansif hem de ofansif dış politika stratejilerinin uygulamasına imkan tanımaktadır.

Küreselleşmenin bir sonraki etabının “inter-regionalism” olduğuna ve küresel sistemin

“Bölgeler Dünyası’na evirileceğine dair önermeler dikkate alındığında bölgesel

entegrasyonlar ve bölgeselleşme stratejiler, güç kapasitelerinden bağımsız olmamakla birlikte

devletler için egemenlik alanlarını sadece birbirlerine karşı değil, sınır aşan etkileri giderek

artan tüm aktörlere karşı yeniden tanımlama imkânı sunmaktadır. Bölgesel büyük güçlerin

sistemin yeniden tanımlanması taleplerine paralel olarak küresel etkileşimin düzeyinin kontrol

edilmesi stratejilerine zemin tanıyan bölgesel inisiyatifler ortaya birbirine benzemeyen hibrit

işbirliği modellerini çıkarmaktadır. Bu işbirliği girişimlerinin dayandığı sosyo-politik kültürel

değerler, yönetişim ve ekonomik modeller etki coğrafyalarındaki aktörlerinin kimliklerini

sistemde yaşanan rekabet ve çatışma alanların merkezine taşımaktadır. Bu küresel sistemin

daha efektif işleyişinde ara durak olarak tanımlanan bölgeselleşme kavramını küresel çatışma

ve ayrışmanın ana konularından biri haline getirmektedir.

Rusya'nın küreselleşmeye ekonomik ve politik uyumu, dış ticaretin serbestleştirilmesini

gerektiren ve fiyatların ani bir şekilde serbest bırakılması ile kamu hizmetleri ve

işletmelerinin hızla özelleştirilmesine dayanan şok terapisi politikası, sadece Rus halkının

ekonomik ve sosyal yaşamı üzerinde değil, aynı zamanda 1990'ların başında Rusya'nın siyasi

yaşamında da belirleyici etkiler yarattı. Bu dönemde yaşanan ekonomik ve sosyolojik

dalgalanmalar, ulusal güvenlik argümanının ve "büyük Rusya'nın yeniden inşası" söyleminin

geliştirilmesinin belirleyici faktörlerinden biri oldu ve uluslararası ilişkiler vizyonunun

gerçekçi ve pragmatik bir perspektifle oluşturulmasında önemli etkiler yaptı. 2000'li yılların

ikinci yarısından itibaren, Rusya'nın uluslararası ekonomik ve politik sistemdeki değişim ve

yeniden tanımlama karşısındaki vizyonunun pratik ve teorik yansımaları, özellikle bölgesel

kurumsal örgütlenme alanında belirgin hale geldi. Vladimir Putin tarafından ortaya konan,

Rusya'nın uluslararası sisteme uyum sağlamaktan ziyade, bu sisteme işlevsellik kazandırmak

için dönüştürülmesi gerektiği söylemi, Rusya'nın küreselleşmeyi reddetmediği, ancak ulusal

çerçevesini liberal ekonomik modele alternatif bir model olarak sunmaya çalıştığı girişimleri

beraberinde getirdi. Bu bağlamda, Avrasya Birliği projesine atfedilen önem, BRICS girişimi

ve Çin ile işbirliği süreci, Rusya'nın uluslararası ekonomik sistemi ve küreselleşmeyi yeniden

tanımlama talebi ve çabalarının gerçekleştirilmesinde önemli değişkenler sunmaktadır.

Avrasya Birliği ve Avrupa Birliği'nin iki bölgesel işbirliği projesinin bölge yaratımına dair

rekabeti, 2022 Rusya-Ukrayna savaşına kadar geçen süreç açısından değerlendirildiğinde

sistemde yeniden belirleyici olmak isteyen bölgesel aktörün yumuşak gücünün bölgesel

işbirliğinin kurumsallaşması yoluyla kullanımı kadar zorlayıcı güç ve askeri güç kullanımının

sınırlarını analizinde önemli bir örnek teşkil eder. Ukrayna'ya karşı uygulanan savaş ve

zorlayıcı yöntemler, Rusya'nın, bölgesel devletlerin rızasına dayalı bir bölgesel düzeni teşvik

ederken, çatışma bölgelerinde zorlayıcı ve askeri araçlara başvurmaktan çekinmemesi

nedeniyle bir paradoksu işaret eder. Bu sorunsal çerçevesinde, çalışmada Ukrayna krizinin

nedenleri ve sistemik etkilerini bölgesel entegrasyon ve işbirliği kavramları üzerinden

tartışılacaktır. Ukrayna savaşına evirilen süreçte Sovyet sonrası Avrasya'da bölgesel

entegrasyon geliştirme stratejisinin ne oranda emperyal ve ofansif bir stratejinin parçası

olduğu özellikle karşılaştırmalı bölgeselleşme literatürü çerçevesinde "yeni dünya eski düzen"

sorgulamasına temel oluşturacaktır. Araştırmanın analiz birimi öncelikle Rusya'nın dış

politikasıdır, ancak bölgesel ve bölge dışı aktörlerin siyasi ve ekonomik stratejileri de işbirliği

mantığının evriminin dinamiklerini ve doğasını ve bunun bölgesel hegemonyayı yeniden

teşvik eden bir bölgesel düzenin oluşumuna etkisini anlamak için gereklidir.