Kamu Diplomasisinde İnsani Diplomasi Temelli Diyalog: Uluslararası İnsani Diplomasi Aktörlerinin Twitter Hesapları Üzerine Karşılaştırmalı Bir Analiz


ŞEKERCİ Y.

İleti-ş-im, cilt.6, sa.6, ss.107-138, 2021 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 6 Sayı: 6
  • Basım Tarihi: 2021
  • Doi Numarası: 10.16878/gsuilet.868268
  • Dergi Adı: İleti-ş-im
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.107-138
  • Galatasaray Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Diyalog kurma ve ilişki inşa etmenin ana belirleyici olduğu yeni dünya düzeninde, aktörler mevcut ve potansiyel yumuşak güç kaynaklarına yönelerek stratejik iletişim faaliyetlerine odaklanmaktadır. Bu bakımdan devletler ve devlet dışı aktörler bir iletişim süreci olan kamu diplomasisi faaliyetleri ile uluslararası kamuoyunu ve yabancı halkları kendi amaç, hedef ve stratejilerine göre ikna etmeye çalışmaktadır. 21. yüzyıl küresel siyasetindeki bu iletişim temelli zorunlu dönüşüm ise uluslararası toplumdaki sorunlara karşın “insan odaklı” olma vurgusunu giderek zorunlu kılmıştır. Küresel sistem içerisinde dünyayı, özellikle de insanları derinden etkileyen birçok küresel sorun ve kriz giderek yoğunlaşmaktadır. Sorunların küresel düzeyde artması, kamu diplomasisinin bir uygulama alanı olan insani diplomasi faaliyetlerinin önemini arttırmış, bu durum krizlerin tarafları, paydaşları ve gönüllüleriyle diyalog kurulması ve ilişki inşa edilmesi için insani diplomasi aktörlerinin yeni iletişim teknolojilerini de etkili kullanmalarını zorunlu kılmıştır. Bu çalışmada dünyada en çok yardım yapan ve uluslararası insani diplomasinin ana aktörleri olan Türk Kızılay, Amerikan Kızılhaçı, İngiliz Kızılhaçı, Alman Kızılhaçı ve Kanada Kızılhaçı’nın sosyal ağları insani diplomasi açısından hangi düzeyde kullandıklarının ve kullanıcılarla diyalog temelli etkileşime girip girmediklerinin ortaya konulması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda çalışmada öncelikle yeni kamu diplomasisi ve insani diplomasi kavramlarının çerçevesi çizilmiş, insani krizlerin çözümünde temel belirleyici olan bu kurumların İngilizce Twitter hesaplarındaki içerikler, sosyal ağları insani diplomasi açısından hangi düzeyde kullandıkları, diyalog temelli etkileşime girip girmediklerine yönelik hipotezler niceliksel içerik çözümlemesi yöntemiyle sınanmıştır. Çalışma sonucunda insani diplomasi faaliyetlerinde kurumların büyük bir kısmının Twitter’ı diyalog temelli kullanmadığı ve paylaşılan içeriklerde etkileşime girme oranının ise düşük olduğu saptanmıştır.
In the new world order where dialogue and relationship building are the main determinants, actors focus on strategic communication activities by turning to potential soft power resources. In this respect, states and non-state actors attempt to convince the international public and foreign peoples according to their own goals, objectives, and strategies through public diplomacy activities. Despite the complexities of the international community, the communication-based transformation that is mandatory in the 21st-century world order has increasingly emphasized being “people-centered”. In the global system, many global issues and crises that affect the world, especially people, are increasing. The global increase in problems has raised the value of humanitarian diplomacy operations, which are part of public diplomacy. Accordingly, it has prompted humanitarian diplomacy players to make strategic use of emerging connectivity tools to participate in dialog and establish partnerships with crisis groups, stakeholders, and volunteers. This study aims to reveal at what level the Turkish Red Crescent, the American Red Cross, the British Red Cross, the German Red Cross, and the Canadian Red Cross, which are the main actors in humanitarian diploma cy international and who provide the most aid to the world, use social networks in matters of humanitarian diplomacy and if they interact with users based on dialogue. In this context, the study first outlined the new concepts of public diplomacy and humanitarian diplomacy. Then, using the quantitative content analysis method, the contents of the English Twitter accounts of these organizations, which are the key determinants of the resolution of humanitarian crises, the extent of social networks they use in terms of humanitarian diplomacy, and the dialog-based interaction hypotheses, were evaluated. As a result of the study, it was shown that most organizations do not use Twitter based on dialogue in humanitarian diplomacy activities and that there is a low degree of interaction with shared content.