John Rogers Searle’ün ‘Deontik Güç’ Kavramı”


Creative Commons License

Altınörs S. A.

Temaşa Erciyes Üniversitesi Felsefe Bölümü Dergisi, sa.20, ss.284-296, 2023 (Hakemli Dergi)

Özet

Felsefi terminolojinin oluşum yollarını iki ana kaynağa bağlamak mümkündür: Birincisi, felsefi düşünceyi sevk eden lisanın gündelik
olarak kullanılan kelimelerine daha rafine anlamlar yüklemektir. Böylece, gündelik dildeki bir kelime spesifik bir kavramsal
anlam kazanarak felsefe terimi haline gelir. İkincisiyse, yeni kavramlar yaratmak ve onları adlandıran yeni terimler icat etmektir.
Bu makalemizde, filozof John R. Searle’ün yarattığı ve kendi ana dilinde ‘deontic power’ terimiyle ifade ettiği kavramı inceliyoruz.
Searle “yükümlülük”, “vazife”, “yetkilendirme”, “salahiyet” ve “hak” kavramlarının hepsinin, ‘deontik güçler’ terimiyle andığı
kategoriye dâhil olduğunu açıklamaktadır. Searle ‘deontik güçler’ terimini, hem (bir hakka sahip olduğumuzdaki) pozitif deontik
güçleri hem de (bir yükümlülüğümüz olduğundaki) negatif deontik güçleri kapsayacak şekilde kullanır. O ayrıca “koşullu deontik
güçler” ile “ayrık deontik güçler” arasında da bir ayrım ortaya koyar. Kendi özgün ontolojisinde, insan ürünü olan kurumsal
olguları fiziksel olgulardan ayıran Searle, para, evlilik, yasama, miras bırakma, diploma, tapu senedi, çek, vb. kurumsal olguların
dile bağımlı olgular olduğunu kanıtlar. Kurumsal olgular geniş anlamda dili, yani bir tür simgeleştirmeyi gerektirir. Searle’e göre
deontik güçlerin taşıyıcısı olan şey simgeleştirmedir. Hayvanlar dilsel temsil araçlarına sahip olmadıklarından deontik güçleri
tanıyamaz. Searle hakların çoğunun kurumlar içinde mevcut olduğunu açıklar: Örneğin, mülk sahiplerinin ve üniversite öğrencilerinin
hakları, mülkiyet kanunu ve üniversite yönetmelikleri dairesinde mevcudiyet kazanır. Yükümlülüklerin, hakların, vazifelerin,
vb. var olması için dilsel veya sembolik bir biçimde temsil edilmeleri gerekir. Searle böylece dilin, deontik güçlerin kurucu
unsuru olduğunu savunmaktadır.

It is possible to attribute the formation of philosophical terminology to two main sources: The first is to give more refined meanings
to the everyday words of the language that drives philosophical thought. Thus, a word in everyday language acquires a specific
conceptual meaning and becomes a philosophical term. The second is to create new concepts and invent new terms to name them.
In this article, we analyse the concept created by the philosopher John R. Searle and expressed in his native language by the term
‘deontic power’. Searle explains that the concepts of “obligation”, “duty”, “authorisation”, “entitlement” and “right” all belong to the
category he refers to by the term ‘deontic powers’. Searle uses the term ‘deontic powers’ to encompass both positive deontic powers
(when we have a right) and negative deontic powers (when we have an obligation). He also distinguishes between ‘conditional
deontic powers’ and ‘disjunctive deontic powers’. In his original ontology, Searle distinguishes institutional phenomena, which
are human products, from physical phenomena, and proves that institutional phenomena such as money, marriage, legislation,
inheritance, diploma, title-deed, cheque, etc. are language-dependent phenomena. Institutional phenomena require language in
a broad sense, that is, a kind of symbolisation. According to Searle, symbolisation is the carrier of deontic powers. Animals cannot
recognise deontic powers because they lack linguistic means of representation. Searle explains that most rights exist within
institutions: For example, the rights of property owners and of university students come into existence under property law and
university regulations. For obligations, rights, duties, etc. to exist, they must be represented in a linguistic or symbolic form. Searle
thus argues that language is the constitutive element of deontic powers.