Ulusal Hafızanın Yeniden İnşası Bağlamında 1071 Malazgirt Muharebesi Anma Törenleri


Çaymaz B., Polo J. F.

in: TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN 100. YILINA ARMAĞAN III Birey ve Toplum, Cemal Kafadar & Gönül Alpay Tekin, Editor, Harvard University Press, Cambridge (MA), USA , Sakarya, pp.197-209, 2024

  • Publication Type: Book Chapter / Chapter Other Book
  • Publication Date: 2024
  • Publisher: Harvard University Press, Cambridge (MA), USA 
  • City: Sakarya
  • Page Numbers: pp.197-209
  • Editors: Cemal Kafadar & Gönül Alpay Tekin, Editor
  • Galatasaray University Affiliated: Yes

Abstract

Siyasal iktidarların ulusal hafızada yer etmiş ve tarihi mirasa mal olmuş olayların anma

törenlerine özel bir ilgi göstermeleri, ilerleyen satırlarda da örneklerini göreceğiniz gibi genelde

yüzüncü, beş yüzüncü veya dokuz yüzüncü yıldönümü gibi dönüm noktalarında gündeme

gelmektedir. Türkiye’de 2016’daki başarısız darbe girişiminden bir yıl sonra Cumhurbaşkanı

Erdoğan’ın girişimleriyle daha önce mahalli ölçekte düzenlenen 1071 Malazgirt Muharebesi’nin 946.

yıldönümü anma törenleri gösterişli bir ulusal etkinliğe dönüştü. Böylece Malazgirt siyasi iktidarın

inisiyatifiyle muzaffer Türkiye’nin doğuşunu temsil eden bir ulusal hafıza mekânı haline geldi.2

Sultan Alparslan’ın 1071’de Malazgirt’te Bizans ordusuna karşı kazandığı zafere işaret eden ve

yeniden düzenlenen bir hafıza mekânında somutlaşan alternatif bir ulusal hafıza yaratma girişimi,

Osmanlı geçmişinin de ötesine geçerek Türklerin Anadolu’daki mevcudiyetlerini Selçuklu dönemine

kadar uzatan bir hafıza inşasını mümkün hale getiriyordu. Başarılı bir siyasi hamle olduğu aşikâr

olan bu anma törenlerinde henüz bir asırlık Cumhuriyet’e kıyasla, neredeyse bin yıllık heybetli

tarihsel geçmişiyle öne çıkartılan 1071 Malazgirt zaferinin değeri önemle vurgulanıyor. Malazgirt

Kaymakamlığı ise 2021 yılında “1071’den 2071’e Zaman Tüneli Malazgirt Müzesi’nin” açılışını

yaparak 2017’den beri devletin zirvesinin aktif rol aldığı anma merasimlerini pekiştirdi. Tüm bu

girişimlerden hareketle, Malazgirt 1071’e ithaf edilen sembolleri, seremonileri ve burada tarihi

mirası vurgulayan bir müzenin inşasını önemli bir ulusal hafıza seferberliği olarak

değerlendirebiliriz.

Bu makalede, Malazgirt anma törenlerini “hafıza ile siyasi propaganda arasındaki ilişkiye işaret

eden” politik bir hafıza inşa etme girişimi olarak ele alacağız.3 Çalışmada benimsediğimiz bakış

açısına göre, yönetici elitlerin girişimleriyle düzenlenen anma törenleri vasıtasıyla, politik nitelikli

bir hatırlatma iradesi, kolektif hafızanın sahnelenmesine eklemleniyor. Tarihsel bir olayın verili

siyasal iktidarın girişimleriyle kutlanmasını konu edinen bu araştırmada siyaset ve hafıza arasındaki

ilişkiyi bir işbirliği ilişkisi olarak, anma törenlerini ise ulusal hafızayı empoze etmenin özgün bir

biçimi olarak inceleyeceğiz. Bu araştırma bir dizi soru ileri sürüyor: Tarihsel geçmişe dair bir olgunun politik sahnelenmesi, şimdiki zamanın, özellikle de mevcut siyasal iktidarın çıkarlarına

hizmet edecek şekilde maziyi icat etmeyi, yeniden keşfetmeyi veya yeniden biçimlendirmeyi nasıl

mümkün kılabiliyor? Malazgirt 1071 anma törenleri ne anlamda İslamcı-milliyetçi bir hafızanın

sahnelenmesidir? Uzun süre taşrada, küçük ölçekli olarak kalan bu anma töreni, neden ve nasıl

nitelik değiştirip ulusal bir hadiseye dönüştü? Devlet aktörleri bu sahnelemeyi nasıl organize

ediyorlar? Söz konusu anma töreni çerçevesinde harekete geçirilen performatif, sembolik ve

söylemsel araçlar nelerdir? Son olarak, bu etkinlikle bağlantılı bir müzenin açılışını nasıl

yorumlayabiliriz?